Yaşam

Ömer Çelik: 6 kişilik masadaki ilişkiler arabesk filmlere benziyordu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan başkanlığında parti merkezinde düzenlenen AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında açıklamalarda bulundu.

Ömer Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamaları ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “baba-oğul” benzetmesine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Arabesk filmlerine benzemeye başladı”

“Biraz arabesk filmlerine benzemeye başladı. O seviyor, diğeri daha çok seviyor, bir aile ilişkisi ortaya çıkıyor. Burada vahşet, korku, dram, her şey ortada.

Tabii bu çok apolitik ve garip bir tablo. Cari açığın olduğu yerde genellikle bu cari açığı kapatmak için kullanılır.”

“Son derece saçma bir tabloyla karşı karşıyayız”

Çelik, altılı tabloda bir bütünlük olmadığının görüldüğünü söyledi. Çelik, bir siyasi partinin genel başkanı veya yardımcılarının, belediye başkanının miting çağrısını sosyal medyadan duyduğunu, mitingin kendilerinden habersiz planlandığını belirterek, “resmin tamamını gösteriyor” dedi. “Gerçekten son derece absürt bir tabloyla karşı karşıyayız. Vatandaşlarımızın da gördüğü gibi bu tartışmalardan Türkiye’ye dair bir vizyon çıkmıyor.

Bu depolitizasyondur, bu anti-politikadır. Yani kendi sorunlarını çözemeyenler Türkiye’nin sorunlarını çözmeye talip oldukça boş bir tartışmanın ne kadar boş olduğu bir kez daha görülüyor.ifadeleri kullandı.

Grup toplantısında İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “aptallar” söylemiyle ilgili görüşü sorulan Çelik, bu yakıştırma ve üslubun hoş olmadığını söyledi.

Akşener’in açıklamasına temel oluşturacak bu sözü hangi AK Parti yetkilisinin söylediğini soran Çelik, şöyle konuştu: “Ona bu bilgiyi kimin verdiğini bilmiyoruz. Nihayetinde hiçbirimiz böyle bir şey söylemedik ama Cumhurbaşkanımız hakkında sanki bir sürü insan etrafını sarmış gibi böyle argo bir tabir kullanmak son derece uygunsuzdu.” .söz konusu.

Geçen yılın en önemli gündem maddesinin Rusya-Ukrayna savaşı olduğunu belirten Çelik, bu savaşın tüm dünyayı sarsan bazı gelişmelere yol açtığını ve dünyadaki bazı dengeleri kökten değiştirdiğini ifade etti.

“Avrupa’nın sorunlu siyasi ve diplomatik yazılım…”

Rusya-Ukrayna savaşının hem diplomatik hem de diğer açılardan Avrupa’nın buna hazır olmadığını gösterdiğini belirten Çelik, uluslararası kurumlar açısından söz konusu kurumların ‘danışmanlık’ dışında pek çok işlev üretemediklerini kaydetti. kınama” ve “uyarı”.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in Avrupa’yı güzel bir bahçeye, dünyanın geri kalanını ise ormana benzettiğine dikkat çeken Çelik, makamında bir kişinin olduğunu söyledi. Ancak AB Dışişleri Bakanı sağcı bir tonda derdi. Konuşmasının aslında mevcut yazılımın, siyasi ve diplomatik yazılımın ne kadar sorunlu olduğunu bir bakıma gösterdiğini söyledi.

Çelik, “Sadece Avrupa’nın refahını düşünenler, dünyaya dar bir Avrupamerkezcilikle bakanlar, dünyanın gerisindeki meselelerle uğraşıp da kendi çıkarlarına ve güvenliklerine zarar verdiklerinde aslında hiç sağlıklı değiller. Bu krizlerle her an yüzleşebilirler, yüzleşebilirler.dedi.

“Ortaya çıkan resim, bildiğimiz dünyanın sonunun geldiğini gösterdi”

Rusya-Ukrayna savaşının beklenmedik bir şekilde dünyaya tahıl ve enerji krizini getirdiğini hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ukrayna-Rusya savaşıyla birlikte, bildiğimiz dünyanın dikişlerinin çözülmeye başladığı bir döneme geçtiğimiz netlik ve netlik kazandı. Dünyanın doğal olarak bildiğimiz bazı temel kodları vardı. Bunlardan biri de statü idi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra silahsızlanan Almanya ve Japonya’nın.

Japonya bu kararını merhum Başbakan Abe zamanında bir referandumla değiştirdi. Almanya da Rusya-Ukrayna savaşından sonra bu kararını değiştirdi. Ortaya çıkan resim, bildiğimiz dünyanın sonunun geldiğini gösterdi. Yeni bir dünya doğuyor ama ne olduğu, hangi kurallarla işleyeceği belli değil… Bu kuralların nasıl askıya alındığı pek çok örnekte görüldü.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm bu süreçte yürüttüğü güçlü diplomasinin Türkiye’yi bu türbülansta en emin konumda tutmayı başardığını vurgulayan Çelik, Türkiye’nin hem güç, hem tahıl hem de esir mübadelesi açılımının Türkiye için kilit faktör olduğunu söyledi. Türkiye’de barış. Rol oynadığını gösterdiğini söyledi.

Çelik, AB ülkelerinin ve kurumlarının Türkiye’nin barış diplomasisine yeterince destek vermeyerek vizyon üretemediğinin ortaya çıktığını kaydetti.

Rusya-Ukrayna savaşının bilinen alışkanlıkları ve kalıpları bozan bir yapı oluşturduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu: “Bundan sonra daha çok konuşulacak. Çünkü ahiretin nasıl şekilleneceği tamamen bu savaşın gidişatına ilişkin alınacak tavırlara bağlı.”söz konusu.

“Bu diplomasi anlayışının güncellenmesi gerekiyor”

Çelik, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bu süreçte dış politikasının “Erdoğan karşıtlığına” ve “Türkiye karşıtlığına” indirgenmeye devam edilmesinin vizyonsuzluğun ne kadar derin olduğunu gösterdiğini söyledi.

“Macron’un vizyonsuz açıklaması hiçbir zaman unutulmayacaktır. ‘Rusya ile konuşan tek ülkenin Türkiye, tek liderin Erdoğan olması kabul edilemez.’ Bu, rekabete çok dar bir anlayışla bakan, vizyon ortaya koyamayan, dünyanın en zor zamanlarında içinden geçtiği bu zorluklar karşısında iş birliği yerine çatışma üretmeye devam eden bir zihniyetin ürünüdür. Bütün bu tablolara baktığımızda gördüğümüz şey şu. Bir yazılıma ihtiyacı var. Aksi halde bu ikili standartlarla barışı sağlamanın mümkün olmadığı bir kez daha net bir şekilde görüldü.”

Çelik, Türkiye’nin müttefiki olan Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’a ilişkin gelişmelerin; Yunanistan’ın da tek taraflı duruşunu, şımarık ve maksimalist yaklaşımlarını destekleyerek barış konusunda ne kadar perspektif ve kapasiteden yoksun olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Çelik, “Yunanistan’ın hem Ege’de hem de Doğu Akdeniz’de Rum tarafı ile fiili durum oluşturmaya çalışarak ortaya koyduğu tablo barışa hizmet etmeyen bir tablodur.”dedi.

2022 FIFA Dünya Kupası Katar’da

2022 FIFA Dünya Kupası çerçevesindeki tartışmaların dünyadaki pek çok siyasi tartışmanın özeti olarak gündeme geldiğini kaydeden Çelik, Dünya Kupası’nın İslami bir çerçevede düzenlenmesi konusunda ne kadar ön yargı ve ne kadar provokasyon yapıldığını belirtti. ülke.

Katar’ın başarılı bir düzenleme ile Dünya Kupası’na ev sahipliği yaptığını belirten Çelik, şöyle konuştu: “Bu yıl çok önemli maçların oynandığı ve futbolun tüm güzelliklerinin sergilendiği bir tablo ortaya çıktı. Bu vesileyle Arjantin’i bir kez daha kutluyoruz. Bir İslam ülkesi toplumu zehirliyor, bunun kaydedilmesi gerektiğini belirtiyorum.”ifadeleri kullandı.

“FETÖ ile mücadele diğer terör örgütleriyle mücadele kadar güçlü bir şekilde devam edecektir”

Ömer Çelik, Aralık ayında Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Türkiye’nin birlik ve bütünlüğüne yönelik saldırılarından birinin yıl dönümü olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Devletimizin bütünlüğü ve ülkemizin geleceği açısından FETÖ’ye karşı mücadelenin diğer terör örgütleriyle olduğu gibi milli güvenliğimizin de ön saflarında yer almaya devam edeceğini ve bu çabanın daha da artacağını belirtmek isterim. güçlü bir şekilde muhafaza edilmelidir.”

Çelik, Diyarbakırlı anneleri selamlayarak konuşmasına başladı. “1179 gündür çocuklarına kavuşmak için nöbet tutuyorlar. Evlatlarına kavuşmak, çocuklarını terörden kurtarmak için dünyanın en asil ve en onurlu çabalarından birini yapıyorlar. Bir kez daha buradan söz ediyoruz. bu sesi duymalı.”dedi.

Çelik, son dönemde Türk Devletleri Teşkilatı ile birlikte ortaya çıkan hareketliliğin birçok alanı etkilemesinin yanı sıra enerji alanında da bazı gelişmeler olduğunu belirtti. “Türkiye Cumhuriyeti artık güç siyasetinde önemli bir oyuncu olarak biliniyor. Burada Türkiye, Doğu Akdeniz, Kafkaslar, Orta Asya ve Avrupa bağlamında çok stratejik bir merkezde ve bundan sonra da güçlenecek gibi görünüyor. .”ifadesini kullandı.

Türkiye’nin bu rolünü güçlendirmesinden hem doğunun hem de batının çok memnun olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:

“Sayın Putin’in ifade ettiği gibi, Türkiye’nin doğal gaz dağıtım merkezi fikri bunu daha da kolaylaştıracak.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkmenistan’a yaptığı son ziyarette, Türkmen gazının Hazar Denizi üzerinden ülkemize ve ülkemizden de Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Üçlü Zirvesi üzerinden Avrupa’ya taşınması çabaları, bölgedeki gücün dönüşmesinde son derece değerli rol oynayacaktır. dünyayı herkesin yararlandığı bir yapıya dönüştürmek.

Hazar geçidi ile Orta Koridor’daki bu işbirliği tam anlamıyla gerçekleşirse tüm dünyaya katkı sağlayacak bir sistem olacaktır.

Yine bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımızın Silivri’de hizmete açtığı Avrupa’nın en büyük doğal gaz depolama sahası Türkiye’nin bu konudaki rolünü pekiştiren bir yaklaşımdır.

Bu bağlamda dünyada kaotik süreçler baş gösterdiğinde savunma sorunu, savunma sorunundaki yeni gelişmeler ve ülkelerin silahlanmasına ilişkin bazı gelişmeler yakından takip edilmelidir.

Çevremizdeki herkesin huzurlu olmasını isteriz. Hiçbir komşumuzun güvenliğini kaybetmesinden memnun değiliz. Kendi güvenliğimize ve onların güvenliğine eşit değer veriyoruz. Çünkü güvenlik, günümüz dünyasında ortak bir fiyattan bahsediyor.”

“Türkiye savunmasını güçlendirmek için her adımı atacak”

Güvenliğin sadece sınırlarda başlayan ve biten bir şey olmadığını belirten Çelik, şunları kaydetti: “Bu güvenliği hep birlikte koruyabilmemiz için çevremizdeki ülkelerin de inançlı ve istikrarlı olması gerekiyor. Bu bağlamda Türkiye, hakim bir devlet olarak bu kaotik ortamda her türlü riske karşı savunmasını güçlendirmek için doğal olarak her adımı atacaktır. , yeni soğuk savaşın başladığı bu dönemde bile.”ifadesini kullandı.

Milli Teknoloji hamlesinin meyvelerinin bu konuda tüm süreçlere büyük katkı sağladığını belirten Çelik ‘Yol açık olsun’söz konusu.

Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Kızılelma için, “Daha fazla yerinde tutamadık.”dediğini hatırlatarak, “Umarım göklerden hiç düşmez. Ülkemizin savunmasına ve dünya barışına bu şekilde katkı sağlamaya devam edeceğiz. Doğal, en değerli Mavi Vatanımızın korunmasında karşılaştığımız bazı provokasyonlar göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’nin oynadığı rol, Kızıl Elma çok büyük ve belirleyici olacak.Emeği geçen herkesi kutluyoruz.”dedi.

Endişe duydukları iki olayı değerlendirmek istediğini belirten Çelik, şunları kaydetti:

“Bunlardan biri de Laçin Koridoru’nda Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan gerginlik. Ermenistan’ın Rusya Barış Gücü’nün kontrolündeki bölgeyi Azerbaycan topraklarına bağlayan Laçin Koridoru’ndaki gerilimi elbette yakından takip ettiğimiz açıktır.

Elbette Azerbaycan heyeti, Rus Barış Gücü’nün kontrolünde bu bölgede görüşmeler yaptı. Sorun şu ki, oradaki çok ırkçı Ermeniler, oraya giden Azerbaycan heyetine karşı bir takım provokasyonlar yapmaya çalışıyor.

Azerbaycan makamlarının izni olmadan hiç kimsenin Azerbaycan topraklarındaki madenciliğe yaklaşımı söz konusu olmamalı. Gerginliğin nedeni bu.

Hatta ‘Laçin Koridoru’ndan bu geçişlere izin verilmiyor’ deniyor. Ancak Azerbaycan orada rastgele bir blokaj içerisine girmiyor. Mayın dolu TIR’ları engellemeye yönelik bir tavır sergiliyor.

Dolayısıyla oradaki Ermenilerin Azerbaycan makamlarından izin almadan Azerbaycan topraklarında madencilik faaliyetleri için gelişigüzel hareket etmeleri kabul edilemez.

Herkes Ermenistan’a bölgede bu tür provokasyonlardan uzak durmasını tavsiye etmelidir. Bölgede barış sağlandığında herkes için son derece faydalı olacaktır.”

“Türkiye, Belgrad-Priştine Diyalog Sürecine büyük katkı ve destek veriyor”

Çelik, endişe duydukları bir diğer konunun da Sırbistan’ın verdiği plakaların Kosova’da kullanılmasına ilişkin Kosova yönetiminin aldığı karar olduğunu söyledi. “Bazı istifalar sonucunda seçim yapılması dillere destan oldu. Kosova polisi, askeri ve seçim görevlilerine o bölgede ve Kosova toprakları içinde yapılan saldırıları kındığımızı belirtmek isterim.

Kuşkusuz Türkiye, Belgrad-Priştine Diyalog Sürecine büyük katkı ve destek vermektedir. Belgrad-Priştine Diyalog Süreci’nin aktif olarak yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kosova topraklarına ve Kosova yönetimine yönelik provokasyonlardan herkesin uzak durması gerektiğini bir kez daha belirtiyoruz.”ifadeleri kullandı.

“Balkanlar barışına en büyük katkıyı yapan ülke Türkiye’dir”

Ömer Çelik, Avrupa Birliği’nin Balkanlar’da vizyoner davranması ve genişleme politikasını ilkeli bir şekilde Balkan ülkelerine yayması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bu konuda olumlu bir gelişme ortaya çıktı. Son Avrupa Birliği Devlet Başkanları ve Devlet Başkanları zirvesinde Bosna-Hersek’e Avrupa Birliği aday statüsü verildi.

Bosna Hersek sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Bu bağlamda, Bosna-Hersek’in bütünleşmesinin Balkanlar’da barışı koruyacak ve güvence altına alacak bir yaklaşım olduğu konusunda Avrupa Birliği ve Atlantik kurumlarını takdirle karşılıyoruz. Dolayısıyla Avrupa Birliği geçmişte burada bir vizyon çerçevesinde hareket etmemiştir.

Bu son olayın sonuçlarından memnun olsak da biliyorsunuz burada da bir vizyon ortaya çıkmadı. Rusya-Ukrayna savaşının ortaya koyduğu tablo neticesinde jeopolitik bir açmaza adım atıyorlar. Ama her halükarda bu Bosna Hersek için olumlu.

Avrupa Birliği’nin de Balkanlar’da barışı pekiştiren bir yaklaşım üretmesi gerekiyor. Balkan barışına en büyük katkıyı yapan ülkenin Türkiye olduğunu özellikle belirtmek isterim. Sayın Cumhurbaşkanımızın Balkan ülkeleri arasında barışın korunması, diplomasinin güçlendirilmesi ve diyaloğun artırılması yönündeki çabaları herkes tarafından takdirle karşılanmaktadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Balkanlar’a her gelişinde Alman basınında, Fransız basınında ve bazı yerlerde “Türkiye Balkanlar’ı arka bahçesi yapmak istiyor mu” gibi haberlerin hızla yer aldığını belirten Çelik, Türkiye’nin Balkanlar ve Balkanlar ile organik bir ilişkisi olduğunu kaydetti. diğer ülkeler bunu sorgulayamaz.

Çelik, “Ülkemiz birçok özelliğinin yanı sıra tarih boyunca güçlü bir Avrupa devleti ve güçlü bir Balkan devleti boyutuna da sahiptir. Bu nedenle Türkiye’nin bu yaklaşımlarına herkesin takviye vermesi gerektiğini söylüyoruz.”söz konusu.

Toplantıda sosyal yardımlarla ilgili gelinen noktayı değerlendirdiklerini belirten Çelik, kurum başkanlığının da çalışmalarına ilişkin değerlendirmeleri olduğunu söyledi.

“Asgari fiyatın herkes için hayırlı olmasını dilerim”

Çelik, bugün açıklanan asgari ücretle ilgili gazetecilerin sorularını da yanıtladı, Taban fiyatla vatandaşlarımızı bir takım sıkıntılarla baş başa bırakmayacak en etkin prosedürü üretmeye çalıştık” dedi.söz konusu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bu rakamların fırsatçı kimseler tarafından suistimal edilmesine ve eritilmesine izin verilemez”hakkındaki sözlerini hatırlattı. “Bu bahis dinamik bir şekilde takip edilecek. Cumhurbaşkanımız gerekirse seçimden sonra yeni bir düzenleme ve gerekirse güncelleme yapılacağını söyledi. Fiyatları düşük olan vatandaşlarımızın durumu, bize ilettikleri görüş ve değerlendirmeler her zaman Ilk gündem maddemiz.Herkese Hayırlı Olmasını Dilerim.dedi.

Çelik, işverenlere verilecek destek paketine ilişkin yasal düzenlemede takvimin ne olacağına ilişkin şunları söyledi: “Bu kanun düzenlemesine ilişkin teklif bugün TBMM’ye gönderilecek. Yılbaşı geliyor. Ondan sonra da şanlı Meclisin takdirine bağlı olarak hemen gündeme alınacağını tahmin ediyorum.”dedi.

“Gerçeklerin örtüleceğinden kimsenin şüphesi olmasın”

AK Parti’nin 6 yaşındaki çocuğa yönelik istismar iddiasına yeterli tepkiyi göstermediği yönündeki eleştirileri hatırlatan Çelik, bunun insanlık dışı, kınanması ve affedilmesi mümkün olmayan bir suç olduğunu belirtti.

Ömer Çelik dedi ki:

“Bunu, bu ahlaksızlığı, bu zulmü kim yaparsa yapsın, karşısında olacağız. Sıfatının, mensubiyetinin, kimliğinin hiçbir değeri yok. Buna izin veren, fark eden, tanık olan herkes hesap versin. Ne dinimiz ne vicdanımız. İnsanlık bunu kabul ediyor”Dinimiz ve insan vicdanımız açısından en şiddetli şekilde kınanması gereken bir durumdur. Çok güçlü bir tepki verdik ve arkasındayız ve bu yansımayı ilk andan itibaren takip ediyoruz.”

Hiç kimsenin İslam dinini ve değerlerini böylesine lanet bir iş için kullanmaması gerektiğine işaret eden Çelik, şöyle konuştu: “Biz bunu ilk andan itibaren kınadık. Cumhurbaşkanımız olarak bu lanetli eylemle ilgili görüşünü açıkça ifade eden Cumhurbaşkanımız, şimdi de bu lanetli eylemle ilgili isimlerin tutuklandığını biliyoruz. Takip edeceğiz. Bundan sonraki süreç gerçeklerin üstünün örtüleceğinden kimsenin şüphesi olmasın.”dedi.

Mağdurun bu süreçte yalnız bırakılmadığını ifade eden Çelik, “Böylesine lanetli ve tatsız bir eylemin sorumlusu kim olursa olsun Allah lanet etsin, biz de lanetliyoruz, hukuk da inşallah cezasını verecektir.” söz konusu.

Çelik’e, Taliban’ın Afganistan’da kız öğrencilere üniversite eğitimi yasağı getirdiği hatırlatıldı. “Kız çocuklarını eğitimden mahrum bırakmak, sadece kadınları değil, tüm insanlığı cehalete ve karanlığa mahkûm etmek demektir. Buna kimsenin hakkı yoktur. Üstelik kız öğrenciler, kızlar, oradaki arkadaşları, kız arkadaşları o üniversiteden onlar gibi oldukları için ayrıldılar.” Üniversiteye girmesine izin verilmedi” diyen Ercan, “İnsanlığı doğuran erkek öğrencilerimizi ve öğretim üyelerimizi de kutluyoruz. Hiç kimse insanlığı bu tür bir cehaletle yalnız bırakmaz.”değerlendirmesini yaptı.

Bunu hiçbir şekilde kabul etmediklerini belirten Çelik, bu kararın düzeltilmesi gerektiğini ve kız çocuklarına sağlıklı bir eğitim ve öğretim olanağı sağlanması gerektiğini belirtti.

“Devletin yeniden inşası süreci ne anlama geliyor?”

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 6’lı masayla ilgili sosyal medyada yaptığı açıklamanın sorulması üzerine Çelik, 6’lı masanın nasıl olması gerektiğine dair HDP kesiminden çok sayıda açıklama geldiğini söyledi.

Burada ikili bir tavır olduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu: “Bir tanesi HDP’den 6’lı masaya ‘bizi burada resmen ortak kabul etmiyorsanız gelip oy istemeye’ bir yaklaşım var. Karşı taraf bu konuda sessiz kalıyor. Sanki onları resmi ortaklardan ziyade fiili ortaklar olarak konumlandırmaya çalışıyor gibi.”dedi.

Burada en önemli konunun millete karşı şeffaf olmak olduğunun altını çizen Çelik, şunları kaydetti:

“Şimdi bu anlamda altılı masaya taraf vermek, altılı masadan gelen bir yetkiyle konuşulacak bir şeydir ve bu uzun süredir devam etmektedir. Bu tür ifadeler kullanıldığında daha olumlu sonuç alınır. altı tablodan daha fazla yanıt alınır.

O açıklamada başka bir kısım daha var, asıl altılı masa buna cevap vermeli. Devletin yeniden inşa sürecinden bahsediyor. Bu durumu yeniden inşa etme süreci ne anlama geliyor? Altılı tablo bu kavramsallaştırmaya ne diyor?”

6’lılar masasının “Aranızda kavga etmeyin” ifadesini nasıl değerlendirdiğini ve “PKK’nın bazı toplumsal örgütlerini nasıl konumlandırdığını” soran Çelik, şöyle konuştu: “Altı masasındakiler ne diyor onlara? Çıksınlar şuna cevap versinler. Açıkça, net olarak, alay edilmeden cevap verildiğinde ortaya çıkacak tablonun çok vahim bir tablo olduğunu açıkça görüyorum.”söz konusu.

Çelik herkesin yeni yılını kutladı, “İnşallah yeni yıl ülkemize daha büyük imkanlar, daha hayırlı zaferler, daha güzel hedeflere ulaşmak için bazı fırsatlar sunar.”diledi.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu